Historia

de ... değil

Significados de "de ... değil" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	de ... değil	near adv.

Significados de "de ... değil" con otros términos en diccionario inglés turco: 90 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	erkin bir hükümdarın elinde değil de halkın elinde bulunduğu yönetim biçimi	republic n.
2	General	bilgisayar çıktısından alınan değil de elle yazılan dokümanlar için kullanılan ifade	manual issue n.
3	General	(golfte) vuruş sayısına göre değil de kazanılan delik sayısına göre yapılan puanlama	matchplay n.
4	General	hiç de değil	not in the least adv.
5	General	de değil	either adv.
6	General	her ikisi de değil	neither pron.
7	General	her ikisi de değil	neither of them pron.
8	General	yalnızca o değil öbürü de	not...but conj.
9	General	hiç de değil	not a bit interj.
10	General	hiç de zahmet değil!	no sweat! interj.
Phrases
11	Phrases	hiç de ... değil	none too expr.
12	Phrases	hiç de ... değil	none too something expr.
13	Phrases	o değil de	by the way expr.
14	Phrases	pek de yanlış değil	not far off expr.
15	Phrases	pek de yanlış değil	not far out expr.
16	Phrases	pek de yanlış değil	not far wrong expr.
17	Phrases	bu hiç de etkileyici değil	it's hardly saying much expr.
18	Phrases	bu hiç de etkileyici değil	that's hardly saying much expr.
Colloquial
19	Colloquial	hiç de eğlenceli değil!	are we having fun yet? expr.
20	Colloquial	hiç de umurumda değil	see what I care expr.
21	Colloquial	istediğin de bu değil miydi?	isn't that what you wanted? expr.
22	Colloquial	(eğer bir soruya yanıt olarak söylendiyse) hiç de (öyle) değil	hardly expr.
23	Colloquial	yalnızca güzel değil zeki de	not just a pretty face expr.
24	Colloquial	ille de gerekli değil	not in a hurry expr.
25	Colloquial	ille de gerekli değil	not in any hurry expr.
26	Colloquial	hiç de değil	nothing of the kind expr.
27	Colloquial	hiç de öyle değil	nothing of the kind expr.
28	Colloquial	hiç de değil	nothing of the sort expr.
29	Colloquial	hiç de öyle değil	nothing of the sort expr.
30	Colloquial	hiç de öyle değil	nothing of the sort expr.
31	Colloquial	hiç de fena değil	(it's) not half bad expr.
32	Colloquial	bence hiç de öyle değil	(you) could have fooled me expr.
33	Colloquial	hiç de öyle değil gibi	(you) could have fooled me expr.
34	Colloquial	bence hiç de öyle değil	(you) coulda fooled me expr.
35	Colloquial	hiç de öyle değil gibi	(you) coulda fooled me expr.
36	Colloquial	hiç de eğlenceli değil	are we having fun yet expr.
37	Colloquial	bence hiç de öyle değil	could have fooled me expr.
38	Colloquial	hiç de öyle değil gibi	could have fooled me expr.
39	Colloquial	hiç de umurumda değil	don't give/care a rap for expr.
40	Colloquial	bu (bir şey) değil de ne?	if that's not (something), (then) I don't know what is expr.
41	Colloquial	hiç de (bir şey) değil	less than (something) expr.
42	Colloquial	(hiç de) memnun/hoşnut değil	less than pleased expr.
43	Colloquial	hiç de (bir şey) değil	not half (something) [uk] expr.
44	Colloquial	değil de ne?	or what? expr.
45	Colloquial	hiç de değil!	not! exclam.
Idioms
46	Idioms	kızgınlıkla değil de üzüntüden yapmak	do something more in sorrow than in anger v.
47	Idioms	sadece güzel veya yakışıklı değil aynı zamanda akıllı da/yetenekli de/başarılı da olmak	be not just another pretty face v.
48	Idioms	hiç de komik değil	(as) funny as a crutch adj.
49	Idioms	hiç de kötü/fena değil	can't be bad expr.
50	Idioms	hiç de değil	far from it expr.
51	Idioms	hiç de çabuk değil	none too soon expr.
52	Idioms	o değil de	by the by/bye expr.
53	Idioms	hiç de komik değil	funny as a crutch expr.
54	Idioms	(bir şey) değil de ne	nothing if not (something) expr.
55	Idioms	yalnızca güzel değil zeki de	more than just a pretty face expr.
Speaking
56	Speaking	bu hiç de mantıklı değil	it doesn't make any sense expr.
57	Speaking	bu gerçekten de iyi bir zaman değil	this is really not a good time expr.
58	Speaking	bu hiç de uygun bir zaman değil	this isn't really the best time expr.
59	Speaking	bu hiç de bile doğru değil	that's not true at all expr.
60	Speaking	hiç de kötü değil	not bad at all expr.
61	Speaking	hiç de değil	anything but expr.
62	Speaking	hiç de öyle değil	nothing of the kind expr.
63	Speaking	hiç de umurumda değil	I don't give a rap expr.
64	Speaking	sence de öyle değil mi?	don't you think so? expr.
65	Speaking	sence de öyle değil mi?	do you think so? expr.
66	Speaking	sence de bu biraz fazla değil mi?	that's a little too much, don't you think? expr.
67	Speaking	pek de adil bir alışveriş değil bu	it just doesn't seem like a fair trade expr.
68	Speaking	sence de öyle değil mi?	don't you think? expr.
Trade/Economic
69	Trade/Economic	borçların para ile değil de doğrudan işcilik ve istihsal gücü ile ödenmesi	bonded labor n.
70	Trade/Economic	borçların para ile değil de doğrudan işcilik ve istihsal gücü ile ödenmesi	debt bondage n.
71	Trade/Economic	borçların para ile değil de doğrudan işcilik ve istihsal gücü ile ödenmesi	bonded labour n.
72	Trade/Economic	menkul kıymetler piyasası aracılarının müşteriyle değil de kendi aralarında alım satım yapmaları	inter-dealer trading n.
73	Trade/Economic	menkul kıymetler piyasası aracılarının müşteriyle değil de kendi aralarında alım satım yapmaları	interdealer trading n.
Politics
74	Politics	barack obama'nın abd değil kenya doğumlu olduğunu iddia eden ve bu yüzden de abd başkanı olmayacağını savunan hareket	birtherism n.
Marine
75	Marine	taşıma amaçlı değil de sadece deniz seferinin zevkini tatmak için yapılan gemi yolculuğu	cruise n.
Logic
76	Logic	veya kapısı ile değil kapısı içeren, sadece her iki işlenen de yanlışsa pozitif değer döndüren mantıksal işleç	nor n.
Biology
77	Biology	insan veya hayvanlarda eşleşirken eşlerin rastgele değil de birbirine uygun seçilmesi durumu	assortative adj.
Education
78	Education	ingiltere'de ödeneğini yerel yönetimden değil doğrudan merkezi yönetimden alan bir okul	grant-maintained school n.
Sport
79	Sport	(golfte) vuruş sayısına göre değil de kazanılan delik sayısına göre yapılan puanlama	match play n.
Slang
80	Slang	(sevgili değil de) arkadaş olarak	friend zone n.
81	Slang	hiç de değil	not one bit expr.
82	Slang	hiç de değil	not at all expr.
83	Slang	hiç de umurumda değil	I don't give a crap expr.
84	Slang	hiç de değil	not in the least expr.
85	Slang	hiç de yeterli değil!	that's so chun! expr.
Modern Slang
86	Modern Slang	geleneksel yollardan değil de girişimcilik yoluyla para kazanan tam zamanlı maceraperest kimse	adventurepreneur n.
87	Modern Slang	bir piyanonun tuşuna basarak çaldıktan sonra tuşu geri bırakarak notanın azalarak değil de keskin bir şekilde bitmesini sağlamak	aftertouch v.
88	Modern Slang	kişinin görüşüne değil de direkt olarak kendisine karşı	ad hominem adj.
89	Modern Slang	kişinin görüşüne değil de direkt olarak kendisine karşı olarak	ad hominem adv.
90	Modern Slang	hiç de öyle değil	ain't even like that expr.